Bu makale TUBİTAK 1001 Projesi (Proje No: 112K172) desteğiyle üretilmiştir.
ÖZ
Makalede Türkiye’nin doğrudan tarafı olduğu dış politika krizlerinde ahdi hukuk vurgusu Kıbrıs ve Nahçıvan krizleri özelinde incelenmektedir. Türkiye’nin dış politikasında ahde vefa, statüko ve barış vurgusu büyük ölçüde korunmuş ilkelerdir. Bu ilkelerin ve statükonun oldubittilerle ihlal edildiği krizlerde Türkiye uluslararası hukuk açısından meşruiyetini korumaya özen göstermiştir. Kararlaştırılmış bir ahdin oluşturduğu statü ancak imzacı taraflar arasında bir müzakere ile sonlandırılabilir. Hatta bu müzakereler ile yeni/güncel bir ahdi statü de oluşturulabilir. Ahdi statünün geçersiz kabul edilmesi veya fiili eylemlerle ihlal edilmesi, imzacı devletler arasında bir müzakere sürecini ortadan kaldırır. Bu durumda, Kıbrıs ve Nahçıvan krizlerinde görüldüğü gibi taraflar arasında askeri çatışma olasılığında da bir artış gözlenebilmektedir. Türkiye’nin kendi sınır güvenliği, toprak bütünlüğü ve ahdi hukuku açısından göstermiş olduğu duyarlılık, ülkesel sınırları dışındaki ahdi hukuku yükümlülükleri ihlal edildiğinde de ortaya çıkmaktadır. Bu gibi durumlarda Türkiye zorlayıcı diplomasi stratejilerine ve güç kullanımına başvurmaktan kaçınmamaktadır. Bu da Türkiye’ye bu tür krizleri topyekûn bir savaşa varmadan sonlandırabilme şansı vermektedir.
Anahtar Kelimeler: Kıbrıs, Nahçıvan, Dış Politika Krizi, Zorlayıcı Diplomasi, Ahdî Hukuk.
Contractual Obligations in Turkey’s Foreign Policy Crises: The Cyprus and Nakhchivan Crises
Abstract
This article aims to articulate contractual obligations in Turkish foreign policycrises with a focused of Cyprus and Nakhchivan cases. Pacta sunt servanta, statusquo, peace, are largely and well-preserved principles in Turkish foreign policy. Turkeyput a great afford and utmost care to protect the legitimacy of status quo inthe event of any fait accompli resulted various diplomatic crises. The status [quo]which was defined in previously structured contractual obligations can only beterminated via negotiations between signed parties. Moreover, these negotiationscan also structure a new status quo accordingly. In the event of termination or defacto violation of contractual obligations, the possibility of any future negotiationswill collapse. As seen in the crises of Cyprus and Nakhchivan, this fact maytrigger potential (military) conflicts between parties. The extreme sensitivity ofTurkey to its own border security, territorial integrity and contractual obligationis also evident when it comes to the contractual obligations outside the territorialboundaries. In such cases, Turkey does not hesitate to resort coercive diplomacystrategies and use of power. Thus, this gives Turkey the opportunity to resolvethose crises without evolving into a war.
Key Words: Cyprus, Nakhchivan, Foreign Policy Crisis, Coercive Diplomacy, ContractualObligation.