Saldırı Pozisyonu Alma

Çatışma evresinden kriz evresine geçiş bakımından çatışmanın taraflarından herhangi biri şiddet içermeyen askeri bir yöntem olarak karşı taraftan gelebilecek bir saldırıya hazırlık olarak ve/ya karşı tarafa istemindeki kararlılığı, aciliyeti göstermek için askeri hazırlıklara girişerek saldırı pozisyonuna geçebilir. Bu davranış karşı taraf üzerinde bir baskı yaratarak olası eylemlerden caydırmayı hedefleyebileceği gibi seviyesi kontrol edilemez ise tam tersine rakibin ilk saldıran olmasına yol açarak krizi savaşa dönüştürebilir.

Bir başka açıdan değerlendirildiğinde ise özellikle saldırgan tarafın savunmacı taraf üzerinde uygulamaya çalıştığı bir baskının unsuru olması da mümkündür. Fiili durum yaratarak savunmacı taraf üzerinde bir baskı yaratmak isteyen saldırgan aktör eğer savunmacı tarafın güç kapasitesinin yarattığı baskıyı karşılamaya yetmeyeceğini düşünüyor ise bu seçeneği uygulamayı tercih edebilir. Böylesi bir durumda savunmacı tarafa istemi yerne getirmediği takdirde saldırıya hazır olduğunu göstermeye çalışabilir.

 

Savunmacı niteliği ile saldırı pozisyonu almaya örnek: Şiddet içermeyen askeri yöntemlerden biri olarak 1964 yılında Türkiye’nin garantör devlet hak ve sorumlulukları çerçevesinde yapmayı düşündüğü askeri müdahale hazırlıklarını göstermek mümkündür. Türkiye bu kriz sırasında başlatmış olduğu askeri hazırlıklar ile Kıbrıs Cumhuriyeti üzerinde bir baskı yaratmayı hedefleyerek kararlılığını göstermek istemiştir. Rakibin bu hazırlıkları yeterli uyaran kabul etmeyerek saldırılarını sürdürmesi sonucunda ise askeri hazırlıklarının bir parçası olarak düşündüğü hava kuvvetleri unsurları ile ibret verici kuvvet kullanma örneklerini icra etmiştir.