1987 Ege Denizi Kıta Sahanlığı Krizi |
|
Zorlayıcı Aktör |
Türkiye |
Hedef Aktör |
Yunanistan |
Olay |
1970’lerin başında Yunanistan’ın Ege Denizi’nde ulusal karasuları dışında petrol arama ruhsatları vererek Yunan kıta sahanlığı iddiasını ortaya atması ve tek yanlı girişimler başlatması sonrasında Türkiye’nin de 1973 yılı sonlarında Ege Denizi’nde TPAO’ya petrol arama ruhsatları vererek kendi kıta sahanlığı iddiasını açıklaması. Yunanistan’ın Türkiye’nin verdiği ruhsatları tanımayacağını açıklaması ve bu girişimi Yunanistan’ın egemenlik haklarına ve çıkarlarına yönelik bir saldırı olarak değerlendirmesi; Türkiye’yi protesto etmesi. Türkiye’nin ruhsat bölgelerine araştırma gemileri göndererek fiili araştırmalara başlaması. Yunanistan’ın Türkiye’yi şikayet etmesi: Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne Uluslararası Adalet Divanı’na Her iki kurumun da tarafları barışçıl yöntemlerle uzlaşmazlığı çözmeye davet etmesi. Bern Deklarasyonu ile tarafların uzlaşı ve denge arayışları sonuç verinceye değin tek yanlı girişimler içerisinde olmayacaklarını taahhüt etmeleri. Kuzey Ege Petrol Şirketi (NAPC)’nin 28 Mart 1987 tarihinde Yunan karasuları dışında petrol arama faaliyetlerine başlayacağını açıklaması, Yunanistan’ın Bern Anlaşması’nın yürürlükte olmadığını açıklaması. |
Amaç / Hedef |
Yunanistan’ın Ege Denizi’nde fiili durumlar yaratarak egemenlik ve hak paylaşımını tek yanlı saptamasını engellemek. Egemenlik hak ve çıkarlarının paylaşımında Türkiye’nin de taraf olduğunu kabul ettirmek. |
Yöntem |
Zımni Ültimatom / Dene ve Gör |
Eylem |
TPAO’ya arama ruhsatları vermek. Araştırma gemilerini ruhsat bölgelerine göndermek. Deniz Kuvvetlerine bağlı gemilerle güvenliklerini sağlamak. Diplomatik müzakere çağrısında bulunmak. |
Zorlayıcı Diplomasi Stratejisi |
||||
TR’nin İstemi |
Açık |
Ege Denizi’nde ulusal karasuları dışında tek başına bir paylaşım kabul ettiremezsin. Adil bir paylaşım yapılıncaya değin tek yanlı fiili durum yaratan davranışlardan uzak dur. Bern Anlaşması’na uy. |
||
İsteme uyma zorunluluğu |
Zayıf |
Henüz bir paylaşım anlaşması yapılmadığı için hak iddiasının meşruiyeti tartışmalı. Yunanistan’ın bir anlaşmaya varılmadan ulusal karasuları dışında bir bölgede arama ruhsatları vermesi ve petrol çıkartması Türkiye açısından tepki doğuracak bir girişimdir. Ancak Yunanistan için de bir paylaşım anlaşmasının yapılması gereği ortadadır. Dolayısıyla zorlayıcı diplomasi uygulayan Türkiye’nin istemine uygun bir sürecin başlatılması da gerekmektedir. |
||
İstemi yerine getirmemenin bedeli |
Yüksek |
Türkiye’nin göstereceği tepki iki ülke arasında bir sıcak savaşın çıkmasına neden olabilir mi? Karasularının Yunanistan tarafından 6 milin ötesine genişletme durumunun bir savaş nedeni olarak görüldüğünün açıklanmasında olduğu denli bir tırmanma olasılığı düşüktür. Bununla birlikte araştırma gemileri sembol niteliğinde misyon yüklenmişlerdir. Dolayısıyla bunlara görevleri sırasında yapılacak bir askerî müdahalenin iki ülkeyi savaşın eşiğine getirmesi olasılığı bulunmaktadır. Askerî bir müdahalede bulunmanın bedeli ağır olacağı için uyuşmazlığı diplomatik, siyasî, hukuksal zeminlere çekerek çözmek daha rasyonel bir tercih olacaktır. Nitekim Bern Deklarasyonu ile buna ulaşılmıştır. Bern Anlaşması’nın tanınmaması iki ülkeyi yeniden 1976 koşullarına geri götürür ki bu da çatışmanın tırmanması demektir. |
||
İstemin kabul edilmesini kolaylaştıracak öneri |
Açık |
Hak iddialarının çakıştığı alanların geleceği, bir bütün olarak Ege Denizi kıta sahanlığı sınırlarının belirlenmesi gereği vardır, bu sınırlandırma uygun barışçıl çözüm yöntemleri kullanılarak yapılabilir. Bunun için tek yanlı girişimlere son vererek müzakere sürecinin açık tutulması gereği vardır. Bern Anlaşması’nın kurduğu statü ve esasların geçerliliğinin kabulü ve karasuları dışında petrol aranmasından vazgeçilmesi. |
||
Sonuç |
1976 Bern Deklarasyonu’nun kabulü ve tek yanlı girişimlere son verilerek çözüm arayışlarına başlanması. Yunan karasularının dışında petrol arama faaliyetlerine son verilmesi. İki ülke arasında 1981 yılından sonra kesilen diyalogun yeniden kurulmasının kararlaştırılması, Davos zirveleri. |
|||
1987 Ege Krizinde Zorlayıcı Diplomasiye İlişkin İstemin Başarısını Etkileyen Faktörler |
||||
Amacın açıklığı |
P |
|||
Motivasyonun güçlülüğü |
P |
|||
Motivasyonun asimetrisi |
– |
|||
Zorunluluk duygusu |
-/+ |
|||
Güçlü liderlik |
P |
|||
İç (ulusal) destek |
P |
|||
Uluslararası destek |
-/+ |
|||
Rakibin kabul edilemez tırmanma korkusu |
P |
|||
Krizin çözümünün kesin koşullarına ilişkin açıklık |
P |
|||