Tetikleyici – Tetikleyen – Trigger
Kriz analizi açısından taraflar arasında var olan uyuşmazlık veya çatışma sürecinde mevcut gerginliğin ve stresin düzeyini arttıracak nitelikte bir etki/sonuç yaratan olay, söz ve/ya eylem. Taraflardan herhangi birinin mevcut koşullarda değişiklik yaratan, uyuşmazlığın çatışmaya, çatışmanın krize dönüşmesine sebep olan söz ve/ya eylemi.
Bu niteliğiyle “tetikleyici” kavramı hem iki anlamı barındırmaktadır; bunlardan ilki taraflar arasında kriz halini başlatan, sebep olan söz ve/ya eylem olması diğeri ise bu niteliğine ek olarak taraflar arasındaki ilişki düzeyinin değiştiren, daha da bozan olumsuz bir etki yaratmasıdır. Yani bir krizin tetikleyicisi olan söz ve/ya eylem hem krizi başlatan hem de ilişkileri daha da bozan, yönetilmesi açısından zorlaştıran, karar alma açısından baskı ve stresi arttıran süreci ifade etmektedir.
İlişkilerin düzeyinde ve niteliğinde değişikliği başlatan ve askeri anlamda çarpışma/çatışma/savaş riskini tırmandıran olay, gelişme.
Örneğin; Kardak Kayalıklarının hangi ülkeye ait olduğu konusunda Türkiye ve Yunanistan arasında ortaya çıkan uyuşmazlık [dispute] sırasında taraflar diplomatik-siyasi düzlemde görüşlerini “sözsel” olarak ifade etmekte iken başlayan bayrak dikme-indirme girişimleri, her iki ülke silahlı kuvvetlerine bağlı unsurların bölgede hak iddiasını sergileyen girişimleri “tetikleyici” etkisi / işlevi yapmış uyuşmazlık durumu çatışmaya [conflict] dönüşmüştür. Çatışma hali sürerken Yunanistan’ın diplomatik-siyasi iddialarını askerileştirmesi yani Doğu Kardak Kayalığına asker çıkartarak Kayalıkların kendisine ait olduğunu askeri olarak da iddia etmesi bu kez çatışmayı krize “tetikleyen [trigger] etkisi yaratmıştır.
Nitekim çatışmanın krize dönüşmesine neden olan bu gelişmede hem yatay hem de dikey olarak gerginlik artmıştır.