Şiddet İçermeyen Askeri Eylem

Karar alıcının bir gelişme, durum değişikliği veya davranışı “kriz” olarak değerlendirmesine yol açacak tetikleyici eylem hasmın doğrudan askeri bir şiddete başvurmadan ancak askeri araç ve yöntemlerle gerçekleştirmiş olmasından kaynaklanabilir. Hasım askeri araç ve yöntemler kullanarak gerçekleştirdiği eylemle bir krizi tetikleyebilir.

Brecher ICB Projesinde sınırda askeri hareketlilik, manevralar düzenlenmesi, sınıra kuvvet kaydırma, kuvvet kullanma tehdidi olarak yorumlanabilecek davranışları “şiddet içermeyen askeri eylemler” kapsamında değerlendirmektedir.

 

Türkiye’nin dış politika krizleri açısından bakıldığında aşağıdaki krizlerde krizin tetikleycisi “şiddet içermeyen askeri eylem” olarak kabul edilebilir;

 

1996 Kardak Kayalıkları Krizi’nde Yunanistan’ın Kayalığa asker çıkartması,

1957 Suriye Krizi’nde Suriye’de Sovyetler Birliği’nin askeri varlığını arttırması,

1935 Bulgaristan Krizi’nde Türkiye’nin Trakya’yadaki askeri varlığını arttırması,

1924-1926 Musul ve 1936 Hatay Krizi’nde Irak ve Suriye sınırlarında askeri hareketlilik bu bağlamda sıralanabilir.