Gelişen / Süreğen Kriz [Progressive Crisis]

Ortaya çıkış şekli bakımından krize yol açan olaylar bu kriz türünde zamana yayılarak gelişir ve tırmanma eğilimi gösterir. Başlangıçta sadece uyaranların gözlemlendiği aşamada diplomatik/siyasi müzakerelere başvurularak kriz halini alması önlenebilir. Dolayısıyla karar verme açısından sürpriz ve acil karar verme gerektirmez; krizin önlenmesi mümkündür ancak önlenemediği durumlarda diplomatik-siyasi-askeri önlemlerin birarada yürütülmesi gerekir. Bu tür krizlerin zamana yayılması giderek taraflar arasındaki ilişkilerin daha da kötüleşmesine yol açabilir. Sürecin uzaması taraflar arasında çözüme ilişkin girişimlerin de aksamasına yol açabilir, dolayısıyla taraflar arasında kanıksanmış bir kriz hali doğabilir. Bu tür krizlerde kriz süreci henüz tamamlanmamıştır ve kriz yönetim süreci devam etmektedir.

Gelişen krizlerde taraflar krizin özgün niteliğine, kendi güç kapasitelerine, tezlerinin meşrulaştırılabilme derecesine veya uluslararası sistemin elverişliliği gibi parametrelere bağlı olarak kriz sürecinde köklü bir değişiklik yaratacak davranışlarda bulunmak yerine kararlılık ifadesi olarak değerlendirilebilecek stratejiler izlemeyi tercih edebilirler. Rakibin davranışına, göstereceği tepkiye göre kendi uygulayacakları stratejiyi saptamaya yönelirler. Bir tür “dene ve gör” sürecinden söz edilebilir. Dolayısıyla gelişen krizler bir ölçüde taraflardan birinin diğerine karşı üstünlük sağlamaya dönük oldu bitti stratejilerine de sahne olabilme potansiyeline sahiptir. Böylesi bir durum tarafların sürekli bir alarm hali içerisinde olmasını da gerektirdiğinden karar alıcı özelinde stres/gerilim düzeyi yüksektir.

Gelişen kriz örneği olarak Türkiye’nin 2003 yılından itibaren dış politika gündeminde yer edinen Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının saptanmasına ilişkin olarak KRY’nın sürdürmekte olduğu girişimler gösterilebilir. Bir başka örnek ise 2010 sonrasında Suriye ile yaşanmakta olan krizdir.