Başbakanlar ve Yönettikleri Dış Politika Krizleri Grafiği

Cumhuriyet dönemi dış politika krizlerinin yönetim süreçleri bakımından ele alındığında krizlerde siyasal sorumluluğu üstlenmiş olan hükümet başkanının Türk siyasal hayatının farklı dönemlerinde farklı krizleri yönetmiş olduğu görülür. Aşağıdaki tablo ve grafikten de izlenebileceği gibi bu açıdan bazı hükümet başkanının diğerlerine göre daha fazla kriz yönettiği görülmektedir.


 

 pMinisters

En fazla dış politika krizi yöneten hükümet başkanları 8 krizle Ahmet Davutoğlu ve Binali Yıldırım, 7 kriz ile İsmet İnönü ve Süleyman Demirel’dir. Onu 6 krizle Ahmet Davutoğlu, 5’er krizle Bülent Ecevit, Turgut Özal, Recep Tayyip Erdoğan izlemektedir. Süleyman Demirel Türk siyasal hayatının farklı dönemlerinde hükümetler kurmuştur. Krizlerden bazıları bu hükümetlerden önce başlamış olmasına karşın Demirel Hükümetleri döneminde de yönetilmek zorunda kalınmıştır. Örneğin 1967 Kıbrıs, 1968-1974 Haşhaş Ekimi, 1992 Nahçıvan, 1992 Muavenet krizleri Demirel Hükümetleri sırasında tetiklenmişlerdir. Ancak 1973-1976 Kıta Sahanlığı, 1974 Kıbrıs, 1974-1979 NOTAM-FIR krizleri kendinden önceki hükümetler döneminde başlamış Demirel hükümetleri tarafından yönetilmişlerdir.

İsmet İnönü’nün Cumhuriyetin ilk yıllarında uzun süreli başbakanlığı, 1960 sonrasında ise yeniden başbakanlığa gelişi aslında Kıbrıs sorununun yükselişine denk geldiği için anlaşılabilir bir olgudur. Süleyman Demirel’in başbakanlığının da İnönü döneminde başlayan krizlerin tekrarlarıyla şekillendiği söylenebilir. İsmet İnönü’nün hükümet başkanlığı dönemindeki dış politika krizlerinin tamamı hükümet dönemlerinin ürünüdür. Yedi krizden beşi 1945 öncesi, iki kriz ise 1945 sonrası dönemde yaşanmıştır. Ahmet Davutoğlu ise altı dış politika krizi yönetmekle birlikte krizlerin beşi kendinden önceki R.T. Erdoğan Hükümetleri sırasında tetiklenmiştir. Bülent Ecevit ve Turgut Özal’ın da beşer kriz yönetmiş oldukları görülür. Ecevit’in yönettiği krizlerden sadece Haşhaş Ekimi Krizi kendinden önceki hükümetler sırasında tetiklenmiştir. Diğer krizler ise kendi hükümet döneminde ortaya çıkmıştır. Aynı durum Özal için de söylenebilir. 1981 Limni Krizi 1983 öncesinde yaşanmıştır. Bununla birlikte üç krizde sınır komşusu ülkelerle insani nitelikli kriz yaşanmıştır. Bunlardan ikisinde –Batı Trakya ve Bulgaristan krizlerinde Türkiye’nin sınırları dışında kalan azınlıkların/soydaşlarının hak ve statülerine yönelik saldırılar söz konusudur ve Türkiye antlaşmalarla söz konusu azınlıkların hak ve çıkarlarını korumakla yükümlüdür. Iraklı Kürt sığınmacılara ilişkin krizde ise Türkiye yoğun bir sığınmacı akını dolayısıyla Irak ile kriz yaşamıştır.