TÜRKİYE DIŞ POLİTİKA KRİZLERİ | ||||
KRİZ YÖNETİMİ BÜTÜNLEŞİK ÖZET TABLOSU | ||||
GENEL BİLGİLER | KRİZİN ADI | 1972 ABD-AFYON KRİZİ | ||
DIŞ POLİTİKA KRİZİ AKTÖRLERİ | Türkiye-ABD | |||
KRİZİ TETİKLEYEN BİRİM | ABD | |||
HÜKÜMET YAPILARI | TÜRKİYE | Çoğunluk Hükümeti-Askeri Hükümet | ||
KARŞI TARAF | Çoğunluk Hükümeti | |||
SEÇİLMİŞ KARAR ALMA SÜRECİ AKTÖRLERİ | TÜRKİYE | |||
DEVLET BAŞKANI | CEVDET SUNAY | |||
BAŞBAKAN | BÜLENT ECEVİT NİHAT ERİM SÜLEYMAN DEMİREL | |||
DIŞİŞLERİ BAKANI | İhsan Sabri Çağlayangil Ü. Haluk Bayülken | |||
SAVUNMA BAKANI | Ferit MELEN Mehmet İZMEN | |||
İÇİŞLERİ BAKANI | ||||
GNKUR BAŞKANI | MEMDUH TAĞMAÇ Ö. FARUK GÜRLER | |||
BÜYÜKELÇİ/DANIŞMAN/BÜROKRAT/ | ||||
BÜYÜKELÇİ/DANIŞMAN/BÜROKRAT/ | ||||
RAKİP ÜLKE | ||||
DEVLET BAŞKANI | RICHARD NIXON | |||
BAŞBAKAN | ||||
DIŞİŞLERİ BAKANI | Henry Kissenger | |||
SAVUNMA BAKANI | ||||
İÇİŞLERİ BAKANI | ||||
GNKUR BAŞKANI | ||||
BÜYÜKELÇİ/DANIŞMAN/BÜROKRAT/ | William Handley | |||
BÜYÜKELÇİ/DANIŞMAN/BÜROKRAT/ | John Ingersoll | |||
ÇATIŞMA – KRİZ İLİŞKİSİ | -Kriz bir çatışma sürecinde tetikleyici bir sözsel/eylemsel [askeri] girişimin devamında ortaya çıkıyor ise çatışma-kriz ilişkisini açıklayacak bilgi girilir | Tekrarlanmayan Çatışma | ||
KRİZİ TETİKLEYEN OLAY | -Çatışmayı krize tetikleyen somut-özgül sözsel/eylemsel davranışın ne olduğu açıkça belirtilir | ABD kendi ülkesindeki uyuşturucu sorununun temeli olarak Türkiye’yi görmekte ve afyon ekiminin tamamiyle yasaklanması istemektedir, siyasi iktidar bu istence direnmiş ancak bu direnç uzun sürmeyerek askeri darbe yaşanmıştır. | ||
KRİZİN SÜRESİ | KRİZİN TETİKLENME TARİHİ | -Krizi başlatan tetikleyici davranışın ortaya çıktığı tarih açıkça belirtilir | 20 July 1970 | |
KRİZİN SONA ERME TARİHİ | -Krizin sonlanma tarihi açıkça belirtilir | 20 September 1974 | ||
KRİZİN TİPİ | ||||
Tarafları Açısından | İki taraflı | |||
Çıktığı Coğrafya Açısından | Ortadoğu | |||
Kriz – Zaman İlişkisi Açısından | Gelişen Kriz | |||
Krizi Çıkaran Tarafın Niyeti Açısından | Dolaylı ve Öngörüsüz Kriz | |||
KRİZİ TETİKLEYEN OLAY | OLAYIN KATEGORİSİ | Diplomatik-Siyasi, ekonomik-gelişimsel, insani | ÖZET: -1969 yılı ocak ayından itibaren ABD yönetimi Türkiye’deki afyon ekim ve üretimi ile ilgili baskı yapmaya başlamışlardır. Ülkelerine gelen eroinin çoğunun Türkiye’den geldiği inancı, eroine bağlı ölümlerin ve suçların artması ve politikacıların baskılarını arttırmasına neden olmuştur. | |
KRİZİN TETİKLEYİCİSİ | Siyasi, ekonomik | |||
KRİZ TETİKLEYİCİSİNİN ŞEKLİ | Kaynakların kesilmesi, suçlama, tehdit | |||
KRİZİ TETİKLEYEN OLAYA İLK TEPKİ | Sözlü, siyasi, şiddet içermeyen diğer tepki | |||
KRİZ YÖNETİM ANALİZ SÜRECİ | KRİZ YÖNETİM EVRESİ | KRİZ BAŞLANGIÇ EVRESİ | -Krizin tetikleyicisi olan davranışın içinde gerçekleştiği çatışma sürecinin uyaranlarının algılanması, değerlendirilmesine ilişkin evre | |
TIRMANMA EVRESİ | -Krizin tetikleyicisi söz ve eylemin gerçekleştiği evre; savunmacı taraf için kriz algısına bağlı olarak tepki verme zorunluluğunun tartışıldığı süreç | Bu krizde iki tırmanma evresi bulunmaktadır. İlki 20 temmuz tarihinde ABD Adalet Bakanının ekonomik yaptırımları da içeren teklifini meclise sunması ve başka önlemler alınmasını istemesi (NATOnun dahil edilmesi) bu bağlamda ticaretin hatta ilişkilerin askıya alınması dahi konuşulmuştur. Tüm bu açıklamalar Türk hükümeti tarafından sert tepkiyle karşılanmış, DİB açıklama yapmıştır. Başbakan Demirel bu tür açıklamaların devletlerin egemenliğiyle bağdaşmayacağını söylemiş milletvekilleri ise mecliste tepkilerini dile getirmişlerdir. İki ülke arasındaki ilişkide gerginlik yaratan bu açıklamalar dramatik bir değişime neden olmamıştır. Mitchell’in bu açıklamaları 1964 Johnson mektubunu andırmakta iki ülke arasındaki ilişkinin dengesiz be eşitsizliğini göstermekteydi. Kıbrıs meselesi ile karşılaştırıldığında Afyon meselesi bu dönemde toplum nazarında fazlaca önemi arzetmiyordu. kamuoyuna yansıyan açıklamalar sonucunda ABD Dışişleri yaptırımın olmayacağını duyurmuştur. ABD yönetimi açık tehditlerde bulunmak yerine diplomatik teknikler yardımı ile dolaylı baskı uygulamışlardır. ABD yönetimi, DİB ve Savunma Bakanlıkları ikili ve NATO ile olan ilişkilere zarar vereceğinden tehdit ve baskı yollarını tercih etmiyorlar ama konu hakkında çeşitli alternatiflerin konuşulduğunu Türk makamlarına aktarıyorlardı. Tüm baskıların neticesinde Türk hükümeti afyon ekimini sınırlandırarak 7 ilde ekime izin vermiştir. Demirel hükümetinin afyon ekiminin tamamen yasaklanması önerisine olumlu cevap vermemesinin nedenleri vardır; Türk milletinin uyuşturucu alışkanlığı yoktu bu nedenle hükümet üzerinde iç baskı yoktu aksine Türk tarımcısının temel geçim kaynağı olan afyon ekiminin yasaklanması durumunda siyasiler ciddi risk almış olacaktır. Ve hiçbir karar alıcı bu desteği yitirmek istemezdi.Yasaklanması durumunda ABD’nin etkisinde görünmek ve boyun eğme durumuna düşmek istememektedirler ama bunun yanında afyonun illegal kanallara geçişini engelleyemeyerek uluslararası alanda prestij kaybı yaşanmıştır. 12 Mart 1971 askeri muhtıra sonucunda Demirel hükümeti istifa etmiş Nihat Erim başbakanlığında teknokratlar hükümeti kurulmuştur. Erim hükümeti ABD baskıları neticesinde 30 Haziran tarihinde yayınladığı kararname ile haşhaş ekimi ve üretimini yasakladığını ilan etmiştir. Hükümet iki nedenle yasaklamaya gitmiştir; 1)insanlığa yardımcı olmak, 2)Türkiye’nin prestiji için. Erim tam bir teknokrat olarak davranmış ve ABD ile ilişkileri daha fazla zora sokmak istememiş aksine kuvvetlendirmek istemiştir. Bu bağlamda kriz geçici olarak sonlanmıştır. ABD’nin ekonomik, askeri yardımları ile birlikte siyasi desteği Türk genraller için önemliydi. Yasak sonrası ABD’nin gerek maddi gerekse uzman yardımları Türkiye’ye ulaşmış ancak haşhaş yerine alternatif oluşturacak ürünleri yetişmeyeceği zamanla anlaşılmıştır. Bununla birlikte Türk kamuoyu yasağa karşı tepki vermeye başlamış, geçim kaynağının yok olmasının yanında gurur ve onur meselesi haline gelmişti. Bu bağlamda Türk halkı çıkarlarını ABD ile pazarlık konusu olmasından rahatsız olmuştur. Ancak daha da önemlisi Türk hükümeti de ABD’deki sorunun kaynağını Türkiye olarak kabul etmiş oluyordu. Bu durum aynı zamanda Türk çıkarlarının ABD çıkarlarına feda edilmesini göstererek bağımlı bir ülke olduğumuzu hissettirmekteydi ancak askeri destekli hükümet yönetimde olduğu için eleştiriler çok gür olmuyordu. ABD’den yetkililer bu yasağın sorunu tamamen bitirmediğini Türkiye’den gelen afyonun yüzdesinin çok az olduğu ve başka ülkelerden afyonun gelmeye başladığını ifade etmeye başlamışlardı. Bununla birlikte ABD’de eroin kullanımında yaşanan azalma ve kalitesinin düşük olması nedeni ile bağımlı sayısı düşmüş insanlar tedaviye yönelmişlerdir. 1973 seçimleri sonrasında Ocak 1974’te MSP ile koalisyon kuran CHP lideri Ecevit yasağın kalkması ile ilgili verdiği sözü yerine getirmek için gerekli adımları atmaya başlamıştı. Mart ayında hükümet ekimin tekrar başlayacağını ABD’li yetkililere söylemiş verilen tepkiler göz ardı edilerek devlet kontrolünde 1 Temmuz’da 7 ilde ekime başlanacağı ilan edilmiştir. Bu tarihle birlikte krizde ikinci evre başlamış bulunmaktadır. Bu ifadelerden sonra 6 Mayıs tarihinde Amerikan makamları yasağın kalkması sonucu ikili ilişkilerin zarar göreceğini uyarısında bulunmuş, 8 Mayısta Amerikalı narkotik görevlisi Türkiye’ye verilmesi planlanan 20 milyon dolar kredinin Türkiye’nin tutumu belli oluncaya kadar tutulması gerektiğini belirtmiştir. Askeri ve ekonomik yardım devam etmiştir, ABD büyükelçisi danışmalarda bulunmak ve duyulan hoşnutsuzluktan ötürü Washington’a çağrılmıştır. Sıkı bir devlet gözetiminde ve uluslararası kurumlar ile işbirliği halinde ekime izin verilmişti. Bu durum Türkiye’nin ABD karşısında bağımsızlığını kanıtladığı bir olay olarak sunulmuştur. Kısa dönemde işe yarayacak olan bu kararın uzun dönem ABD ile olan ekonomik ve siyasi ilişkileri tehlikeye atacağını ifade edenler de bulunmuştur. ABD kongresinde yaşanan tartışmalar şu sonuçlara varmıştı; Ekonomik nedenlerden ziyade siyasi faktörlerin yasağın kaldırılmasında daha çok etken olduğu iddia edilmektedir. 1971-74 yılları arasında uygulanan yasak ekonomik ve sosyal problemlere neden olmamıştı. Bu yasak ile ABD’de ki bağımlı sayısı ve işlenen suç oranlarında azalma meydana gelmişti. Yasağın kalkması Amerikan toplumuna karşı yapılmış saldırı olarak adlandırılmış ve savaş nedeni olarak görülmeliydi ve tepki verilmeli. Ortaya çıkan tehdit Türkiye’nin NATO’ya yaptığı katkıdan daha büyük olmakla birlikte Türkiye’deki ABD tesislerinin ve yapılan savunma anlaşmalarının artık ABD için bir önemi kalmamakla birlikte Türkiye’ye yapılan yardımlar hemen kesilmeliydi. Krizin ikinci tırmandıranı olan bu görüşler iki ülke arasında ciddi gerilmenin yaşandığını göstermektedir. Amerikan kamuoyu yasağın kalkmasına çok fazla tepki göstermiş, gazeteler ağır eleştirilerin yer aldığı makaleler yayınlamıştır. 8 Temmuzda NYP yayımlanan bir makalede haşhaş tarlalarının bombalanması gerektiğinden bahsediyordu. 16 Temmuzda alınan ve 1978e kadar sürecek olan ambargo kararı ve 14 Ağustos 1974’te Kıbrıs’ta gerçekleşen ikinci müdahale başlaması iki ülke arasındaki ilişkilere ciddi oranda zedelemiştir. Böylelikle afyon konusu ikincil duruma düştü. ABD yönetimi kongre kadar sert tedbirler alınması taraftarı olmamakla birlikte denetimin sıkılaştırılmasını istemektedir. | ||
KRİZ EVRESİ | -Savunmacı tarafın krize özgü tepkisini kararlaştırdığı ve uyguladığı evre; kriz bu evrede yatay veya dikey tırmanabilir. Kriz yönetimi stratejilerine bağlı olarak stres ve gerginliğin yumuşamasına doğru gidiş… | |||
KRİZ SONRASI EVRE | -Taraflar arasında krizi sonlandıracak girişimlerde başarı sağlandığı takdirde kriz evresi sona erer. Sonrasında ise etkilerin gözlendiği evre başlar. | Devletin sıkı denetimi ile birlikte serbest kalan afyon üretimi fabrikalarda profesyonel olarak devam etmiştir. Haşhaş bitkisini artık çiftçiler değil fabrikada özel aletler çizecekti böylelikle maksimum fayda elde edilecekti. 19 Eylül’de BM oluşturulan bu sıkı denetimden memnun kaldığını ifade eden bir rapor yayınlamıştır. 20 Eylülde ABD Dışişleri Türkiye’nin aldığı tedbirleri takdirle karşılamış ve memnuniyetini dile getirmiştir. ABD yönetimi yeni metodu uygulayan bir fabrikanın kurulmasında finansal desteğini de sunmuştur. Temmuz 1975’te Türkiye’ye gelen BM yetkilisi işlerin kusursuz olarak yürütüldüğünü gözlemlemiştir. 13 Temmuz 1976’da Uluslararası Narkotik Kurumu ve BM yapılan denetimler neticesinde illegal piyasaya herhangi bir sızma olduğu görülmemiştir. Tüm bu amborgo kararı sonrasında Türkiye misilleme olarak ABD üslerini kapatma kararı almış. Bölgesel gündemde ciddi değişimler yaşanmıştır. 15 Temmuzda Yunanistan’da darbe gerçekleşiyor, Kıbrıs barış harekatı başlıyor böylelikle Ortadoğunun ve Türk-Amerikan ilişkilerinin gündemi değişiyor. 22 Temmuzda Yunanistan’da cunta düşüyor ve Yunanistan NATO askeri kanadından çıkıyor. Bu durumda ABD yaptırım kararı bu radikal değişimler neticesinde tam olarak uygulanamıyor. Bu ortamda ABD Türkiye’yi daha fazla cezalandırmak istememkte Yunanistan kaybetmişken bir de Türkiye’yi kaybetmek NATO’nun güneydoğu kanadının çökmesi anlamına geldiğinden, güç dengesini korumak istemektedir ancak ambargo kararı yönetime rağmen uygulanıyor. | ||
KRİZİN VE KRİZ YÖNETİMİNİN ÖZELLİKLERİ | KRİZ YÖNETİM STRATEJİLERİ | ALGILANAN TEHDİDİN CİDDİYETİ | -Karar alıcının “kriz”i tetikleyen söz ve eyleme temel değer, öncelikleri bakımından yüklemiş olduğu önem ve anlamın ölçüsü hakkında bilgi verir. Karar alıcı için tehdit ve saldırı ciddiyeti yüksek ise buna uygun kriz yönetim stratejileri seçilir. | Baskı, siyasi, saygınlık ve hak kaybı, ekonomik |
RAKİBİN KRİZ YÖNETİM STRATEJİSİ | -Krizi tetikleyen eylemi gerçekleştiren tarafın kriz yönetim stratejisi hakkında bilgi verir. | Şantaj, yıpratma | ||
RAKİBİN KRİZ YÖNETİM TEKNİĞİ | -Rakibin kriz sürecinde hangi kriz yönetim tekniklerinden yararlandığı hakkında bilgi verir. | Askeri olmayan baskı, şiddet içermeyen çözüm | ||
TÜRKİYE’NİN KRİZ YÖNETİM STRATEJİSİ | -Türkiye’nin kriz sürecinde uygulamış olduğu kriz yönetim strtejileri hakkında bilgi verir. | Kapasite testi stratejisi, kırımız çizgi stratejisi, zaman kazanma stratejisi | ||
TÜRKİYE’NİN KRİZ YÖNETİM TEKNİĞİ | Türkiye’nin kriz yönetim sürecinde hangi kriz yönetim tekniklerinden yararlandığı hakkında bilgi verir. | Şiddet içermeyen çözüm | ||
ŞİDDET SEVİYESİ | -Kriz yönetim sürecinde taraflar arasında askeri şiddetin düzeyi hakkında bilgi verir. Şiddetten kasıt zarar verici silahlı çatışmanın gerçekleşmesidir. | Psikolojik stres ve baskı yaratma, şiddet unsuru yok | ||
ÜÇÜNCÜ AKTÖRLERİN YAKLAŞIMI | 3. AKTÖR / UA ÖRGÜTLER | 3. AKTÖR MÜDAHİL ÖRGÜT | -Üçüncü aktör olarak hangi uluslararası, bölgesel örgütlerin krizi sonlandırmaya yarayacak girişimlerde bulunduğuna ilişkin bilgi verir. | – |
3. AKTÖR ULUSLARARASI ÖRGÜT MÜDAHALESİ | -Kriz sürecinde üçüncü aktörler olarak uluslararası, bölgesel örgütlerin krizi sonlandırmak amacıyla yapmış oldukları girişimlerin niteliği hakkında bilgi verir. | – | ||
3. AKTÖR / DEVLETLER | 3. AKTÖR DEVLET | -Üçüncü aktör olarak hangi devletlerin, krizi sonlandırmaya yarayacak girişimlerde bulunduğuna ilişkin bilgi verir. | ||
3. AKTÖR DEVLET MÜDAHALESİ | -Kriz sürecinde üçüncü aktörler olarak devletlerin, krizi sonlandırmak amacıyla yapmış oldukları girişimlerin niteliği hakkında bilgi verir. | – | ||
KRİZİN SONUCU | SONUCUN NİTELİĞİ | -Krizin nasıl sonuçlandırılmış olduğuna ilişkin bilgi verir. | ||
SONUCUN ŞEKLİ | -Krizin taraflar arasında hangi şekilde sonlandırıldığı hakkında bilgi vermektedir. | Zamanla unutulma | ||
KRİZ SONRASI STATÜ | -Kriz sonlandırılmış ise kriz sonrası süreçte taraflar arasındaki ilişkilerde nasıl bir statünün ortaya çıktığı hakkında bilgi vermektedir. | Zımni yeni statü | ||
KAYNAK ÖNERİSİ | REFERANS ADI | |||
1 | Nasuh Uslu, Türk Amerikan İlişkileri, 21. Yüzyil Yayinlari, 2000 | |||
2 | Çağrı Erhan, Beyaz savaş: Türk-Amerikan ilişkilerinde afyon sorunu, Bilgi Yayınevi, 1996 | |||
3 | Yazar Adı, Soyadı, Kitap Adı, yayın Yeri: Yayınevi, Yıl | |||
4 | Yazar Adı, Soyadı, Kitap Adı, yayın Yeri: Yayınevi, Yıl | |||
5 | Yazar Adı, Soyadı, Kitap Adı, yayın Yeri: Yayınevi, Yıl | |||
6 | Yazar Adı, Soyadı, Kitap Adı, yayın Yeri: Yayınevi, Yıl | |||
7 | Yazar Adı, Soyadı, Kitap Adı, yayın Yeri: Yayınevi, Yıl | |||
8 | Yazar Adı, Soyadı, Kitap Adı, yayın Yeri: Yayınevi, Yıl | |||
9 | Yazar Adı, Soyadı, Kitap Adı, yayın Yeri: Yayınevi, Yıl | |||
10 | Yazar Adı, Soyadı, Kitap Adı, yayın Yeri: Yayınevi, Yıl |