Projemizin Desteklediği Yüksek Lisans Tezlerinden Biri Daha Tamamlandı


Zehra Gürsoy, “Türkiye- Bulgaristan İlişkilerinde 1989 Krizi: Kriz Yönetimi Açısından Bir İnceleme”, Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013. 

ÖZ

TÜRKİYE-BULGARİSTAN İLİŞKİLERİNDE 1989 KRİZİ: KRİZ YÖNETİMİ AÇISINDAN BİR İNCELEME 
Bu tez çalışmasında, Türkiye ve Bulgaristan arasında 1984 ve 1989 yılları arasında yaşanan “göç krizi” incelenecektir. İkili ilişkiler 1984’ün sonlarına kadar iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde yürütülmektedir. Ancak Bulgaristan içindeki Türk azınlığı kendisine tehdit olarak algılamaktadır.1984’ün sonlarında bu tehdit algısına son vermek için de Bulgar yönetimi azınlığın asimilasyonuna yönelik eylemler gerçekleştirmiştir. Türkiye, soydaşları olarak kabul ettiği bu azınlığa karşı Bulgaristan’ın kendi lehine yaratmış olduğu fiili durum ihlaline son vermesini talep etmiştir. 
Bulgaristan yönetiminin istenen yönde bir tutum değişikliğine gitmemesi karar alıcıların tehdit algısının seviyesini yükselterek bir dış politika krizine yol açmıştır. Bir dış politika krizinde karar alıcılar hedef devletin eylemlerine göre karar almaya zorlanmaktadırlar. Bu kararların alınmasında karar alıcılar birtakım önceliklere sahip olmaktadırlar. Bu öncelikler onların hedef devletin yaratmış olduğu fiili durum ihlalini tehdit olarak algılamasından söz konusu krizin yönetilmesinde tercih edilecek araçların şekline kadar belirleyici olmaktadır. Bu önceliklerin belirlenmesinde karar alıcılar aktif bir rol oynamakla beraber ulusal/uluslararası kamuoyu, üçüncü aktörlerin davranışları, uluslararası sistem de kararların alınmasında karar alıcıları sınırlandıran ya da rahat hareket etme olanağı tanıyan faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır. 
Bu faktörleri göz önünde bulundurarak yapılacak olan bu çalışmada Bulgaristan ile yaşanan azınlık sorununun nasıl bir krize dönüştüğünü net bir şekilde görmek mümkün olacaktır. 
Diğer yandan krizler de çatışmalardan farklı ama yine de bir anlaşmazlık durumunu içerdikleri için uluslararası ilişkiler teorilerinin çatışmaya bakış açılarına yer verilecektir. Fakat öncelikle bu çalışma diğer uluslararası ilişkiler teorilerinden farklı olarak karar alıcıların algılamalarına, göreceli güç kavramına, ulusal faktörlere atıfta bulunan neoklasik realizm temeli üzerinden kurgulanacaktır.  Bu teorinin kullanımı ister istemez bir dış politika analizinin de yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Bu noktada karar alıcıların eylemlerinin hedef ülke ve üçüncü aktör üzerindeki etki ve tepkileri de bu çalışmada önemli bir yere sahiptir.
Krizler bir süreç içerisinde işlemekte olup karşılaşılan olayın niteliğine, tarafına, krizlerin ortaya çıktığı coğrafyaya göre farklı şekillerde ortaya çıkmakta ve farklı sonuçlar doğurmaktadırlar. Bu nedenle de bu çalışmada bir kriz tasnifi yapılması gereksinimi ortaya çıkmıştır.
Liderler kriz sürecinde, ulusal çıkarlarını asgari seviyede koruyarak ihtiyaçlarının karşılanmasını içeren kriz yönetiminin zorluklarıyla mücadele etmek durumundadırlar.  Bu mücadele sürecinde seçilecek olan strateji kaynakların ne derecede kullanılacağını da belirlemektedirler. Bu nedenle hedefi fiili durum ihlalinden caydıracak stratejinin benimsenmesi önemli olmaktadır. Benimsenen strateji krizleri yönetmede tek başına etkili olmayıp kriz yönetiminn başarısını etkileyen faktörler de bu çalışmada krizin ne kadar etkin bir şekilde yürütüldüğünü anlamak açısından dikkate değer olmaktadır.
Bu çalışmada, Türkiye ile Bulgaristan arasındaki ilişkilerin ‘kara leke’ olarak adlandırıldığı kriz sürecini karar alıcıların uygulamaları dâhilinde ele almak neden bir krizin ortaya çıktığını ve binlerce göçmenin mağduriyetine yol açtığını göstermesi açısından önemli olacaktır. 
Anahtar Kelimeler: Kriz Yönetimi, Dış Politika Krizleri, Uyuşmazlık Çözümü, 1989 Bulgaristan Göçü.